Fatiha Suresi Ve Kiymeti
Fatiha suresi Kur`an-ı Kerim`in ilk suresi olması hasebiyle "El Fatiha" olarak adlanmıştır.
Fatiha Süresi Ve Kıymeti
Feyzullah Zerey
Tertip itibarıyla ilk sure olan Fatiha suresi Kur’an-ı Kerim’in tümünün manasını ihtiva eder. Kur’an-ı Kerim’in esas maksatlarını kapsadığı için Kur’an-ı Kerim’in özüdür. Fatiha suresi diğer surelerin aslı durumundadır. Bundan dolayı buna “Ümmü’l-Kitab (Kitab’ın anası)” denilir.
Ahmed b. Hanbel’in, Müsned’inde rivayet ettiğine göre, Übeyy b. Ka’b Fatiha suresini Rasulullah (s.a.v.)’a okumuş, bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a andolsun ki, bu okuduğunun bir benzeri ne Tevrat’ta, ne İncil’de, ne Zebur’da ve ne de Kur’an’da indirilmiştir. O seb’ul-mesânî (tekrarlanan yedi âyet) ve bana verilen yüce Kur’an’dır” Bu hadis-i şerif, Hicr suresi’nde bulunan “Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi (âyeti) ve bu yüce Kur’an’ı verdik” mealindeki âyete işaret etmektedir.
Hz. Abdullah b. Abbas (ra) “Kur’ânın esası Fatiha’dır, Fatiha’nın esası da Besmele’dir” demiştir. (İbn-i Kesir) Fatiha o kadar değerlidir ki Fatihasız namaz makbul değildir. Peygamberimiz (sav) “Fatihasız namaz olmaz” demiştir. Peygamberimiz (sav) “Fatiha’yı okumak bütün dertlere devadır. Her nevi zehire karşı şifadır” buyurmuştur. (Feyzü’l-Kadir)
Peygamber Efendimiz (sav) Ebu Said b. El-Mualla (ra)’a Kur’an’ın en büyük suresini sana öğreteceğim diyerek, “O sure Elhamdu lillahi Rabbi’l-Alemin’dir. O sure, Seb’ul-Mesani ve bana verilen Kur’an-ı Azimdir’ buyurdu. (Buhari, Ebu Davud, Nesai)
İbn-i Abbas radiyallahu anh’dan: “Cibril, Hz. Peygamber (sav)’in yanında otururken, üstünden bir çatırdama sesi duydu. Başını kaldırıp söyle dedi: ‘Bu gök kapılarından biridir, bugüne kadar hiç açılmadı, sadece bugün açıldı. Oradan bir melek indi. Dedi ki: ‘Bu melek de (ilk olarak) bugün indi, bugüne kadar hiç inmemişti.’ Melek selam verip şöyle dedi: ‘Yalnız Sana verilen ve Senden önce hiçbir peygambere verilmeyen şu iki nuru sana müjdelerim: Fatihat’ül kitap ve Bakara suresinin son ayetleri. Onlardan bir harf bile okusan mutlaka karşılığında sevabını alırsın.” (Müslim, Nesai)
Ebu Hureyre (r.a), Hz. Peygamber (sav)’in söyle dediğini rivayet eder: “Kim bir namaz kılar, onda Fatiha’yı okumazsa o namaz eksiktir, tamam değildir.” (Sözünü üç defa tekrar etti.)
Ebu Hureyre (r.a)’ye: “Biz imam arkasında namaz kılarsak nasıl yapacağız” denilince su cevabı verdi: ‘Kendi kendine sessizce onu oku. Çünkü ben Allah Resulü (sav)’nü şöyle buyururken duydum: ‘Yüce Allah buyurdu ki: Ben namazı kendimle kulum arasında iki yarıya böldüm ve kuluma istediği verilecektir. O, ‘Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun’ dediğinde Allah: ‘Kulum bana hamd etti’ der. Kul: ‘Rahman, Rahim’ deyince Allah: ‘Kulum beni övdü’ der. Kul: ‘Din gününün maliki’ dediğinde Allah: ‘Kulum benim şanımı yüceltti’ der. Bir defasında da: ‘Kulum işini bana havale etti’ der şeklindedir. Kul: ‘Yalnız Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım dileriz’ dediğinde Allah: ‘Bu, benim ile kulum arasındadır ve kuluma istediği verilecektir’ der. Kul: ‘Bizi dosdoğru yola ilet, nimete erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerinkine değil’ dediği zaman yüce Allah: ‘İşte bu da kuluma ait bölümdür, kulumun istediği de verilecektir.” (Müslim)
Kur’an’dan hiçbir şey, Fatihat’ül kitabın karşıladığını karşılayamaz. Eğer Fatihat’ül kitap mizanın bir kefesine ve Kur’an da diğer kefesine bırakılsaydı elbette, Fatihat’ül kitap, yedi kere (içinde Fatiha olmayan) Kur’an’dan daha ağır gelecekti. (Camius Sağir)
Kaynak:Doğruhaber